Psikolojik travma, insanların hayatını, vücut bütünlüğünü veya ruhsal dengesini bozan ve duygusal anlamda tek başına üstesinden gelemediği olaylar karşısında yaşadığı bir durumdur.

Bazı kişiler, başlarından geçen olayların yarattığı stresle başa çıkma gücünü aştığında psikolojik travmalar ortaya çıkar. Travma aslında kişisel bir deneyimdir. Çünkü yaşanan olay veya olaylar, kişinin hayatını, duygularını ve düşüncelerini ne kadar olumsuz etkilediğiyle alakalı bir durumdur. Yaşanan olaylar bazı kişileri derinden etkilerken bazı kişileri daha az etkiler. Bu nedenle, olayların travmatik olup olmadığını araştırmak gerekir. Daha doğrusu, bu olayın kişiyi duygusal anlamda nasıl etkilediğine bakılmalıdır.

Psikolojik travmaya neden olan olaylar genellikle şu şekildedir:

Psikolojik travma sonrası yaşananlar, üç ana başlıkta incelenebilir: duygusal tepkiler, fiziksel tepkiler ve davranışsal tepkiler.

Duygusal tepkiler şunlardır:

Çocuklarda ise bu durum genellikle endişe ve korku şeklinde kendini belli eder. Çocuklar genelde ailesinden ayrılıp yalnız kalmaktan ve ölümden korkarlar.

Psikolojik travmadan sonra ortaya çıkan fiziksel tepkiler ise şunlardır:

Bu tepkiler, bedenimizin psikolojik travma karşısında kendini gösterme halidir.

Psikolojik travma sonucu yaşanan davranışsal tepkiler ise şunlardır:

Psikolojik travma yaşayan kişilerin bu durumu ister fiziksel ister duygusal olsun, onlar için güvenli bir ortam yaratılmalı, seçimlerine izin verilmeli ve gerekirse desteklenmelidir. Psikolojik travmaya sebep olan olayları konuşup dertleşebilmelerine yardımcı olunmalıdır.

Psikolojik travma belirtisi gösteren kişiler, gerekli yardımı alabilecekleri bir uzmana veya kuruma yönlendirilmelidir. Uzman bir doktor, travma yaşayan kişinin ilaç tedavisine mi yoksa psikoterapiye mi ihtiyacı olduğuna karar verir ve kişiye uygun olan tedavi yöntemi uygulanır.