Travma Terapisi
23 Temmuz 2024

Travma Terapisi


Travma, kişinin ruhsal ve bedensel açıdan önemli ve etkili bir olay sonrasında yaşadığı stresli ve depresif ruh haline verilen addır. Kişi bu olaydan sonra sürekli olarak olayın etkisi altında kalır. Travma sonrası kişi, kafasında canlanan anıları dışarı atmak ister. Travma, tamamen dış bağlantılar ile ilgilidir. Kişi, gözünde canlanan anılara bir tepki gösteremez ve çözüm bulamaz. Travma semptomları olaydan hemen sonra görülebileceği gibi, olaydan uzun süre sonra da ortaya çıkabilir. Ayrıca bu semptomlar, hiçbir şeyden zevk alamama, uyuşukluk, intihar ve ölüm düşüncesi, kendini değersiz hissetme gibi şekillerde de ortaya çıkabilir. Duygusal beyni yani alt beyni ve bedeni oldukça kötü etkileyen travmaların şiddeti arttıkça, onları kontrol etmek güçleşir. İşte bu nedenle kişi travma terapisine ihtiyaç duyar.

Travma Terapisi Yöntemleri

Travma terapisi, kişinin yaşadığı travmanın etkilerini azaltmak ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için çeşitli yöntemlerle uygulanır. En önemli terapi yöntemlerinden biri EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) yöntemidir. Bu terapi ile duygusal beyine ulaşabilir ve böylece hastanın kafasını meşgul eden görüntülerin tedavi edilmesini sağlar. EMDR yöntemi, göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme olarak adlandırılabilir. Bu tedavi yöntemi, Francine Shapiro tarafından bir kır gezintisinde keşfedilmiştir. Bu gezinti sırasında Shapiro, aklına takılan bir sorun hakkında düşünmekteydi. Bir süre yürüdükten sonra Shapiro, sıkıntısının azaldığını hissetmiş ve bunun nasıl olabileceğini düşünürken yürüyüş sırasında sağa sola bakışlarını hareket ettirdiğini hatırlamış ve bu etkiyi denekler üzerinde denemiştir. Bu terapi yönteminde ilk evrede sorun olan konu canlandırılır ve son evrede ise bu sorun yerine düzeltilmiş yeni davranışlar eklenir.

Travma Terapisinde Göz Hareketlerinin Etkisi

Yaşantıların anıları zihne yansıyabilir ve kolayca asimile edilebilir. Yaşantı söz dökülebilir, anlam kazanır ve diğer geçmiş hikayeler ile sentezlenir. Ancak travma sonrası bilgi işlemesi biraz daha farklı şekilde oluşur. Travma sonrası bilgi işleme süreçlerinde olağanüstü bir değişme gösterir ve geçmiş yaşantılar ile birleştirilemez. Bu, kişinin dışarıya açamadığı ve içinde bir kapalı kutuda kaldığı gibi olumsuz bir sarmal içinde kalmasıdır. Ayrıca bu travma bozuklukları, kişide artan uyarılmışlık, irritabilite ve bellek bozuklukları da meydana getirebilir. İşte bu durumlarda kullanılan göz hareketleri, yeni yaşantıya ait değişmeleri sağ hemisferden sol hemisfere aktararak anıyı sembolik ve esnek bir hale getirir. Böylece anı için bir imaj bırakılır ve bu imaj, bellek için gerekli detayları içerir. Sol hemisfer, bilindiği gibi kişinin duygularını anlamlandırmasına, sözlere dökebilme ve hikayelendirme özelliklerine sahiptir. Ayrıca kişinin yaşadıklarını anlamlandırması, zamanda yönelim de sol hemisferde gerçekleşir. İşte bu EMDR travma terapisi ile bu göz hareketleri kullanılarak kişinin kötü anısı yerine iyi tutum ve davranışlar eklenerek travma tedavisi yapılabilir.

Travma Terapisinde EMDR Kullanımının Etkileri

Travma sonrası terapide kişinin iyileşmesini sağlayan şey, kişinin farkındalığının artmasıdır. Bir gözlem süreci ile gelişen farkındalık, kişinin travma sonrası yaşanılan anıyı yorumlama ve davranışının çözümlemesini sağlar. Herkes yaşadığı olayları kendi bakış açısına göre yorumlar. EMDR tekniği ile kişinin yargılama, hayal etme, yorumlama gibi işlevlerinin ağırlıklı olarak verilmesi, kişideki farkındalığı artırır.

Travma Terapisinde EMDR Nasıl Kullanılır?

Doğal afet, büyük kazalar, savaş, taciz ve tecavüz gibi olaylar sırasında kişide travma görülebilir. Travma terapisinde genellikle psikoterapi ile kullanılan EMDR yöntemi, tek başına da kullanılabilmektedir. 8 aşamalı olan bu tedavinin başlangıcında hasta öyküsü dinlenir. Göz hareketlerine geçmeden önce kişinin rahat olduğu bir mekân belirlenmelidir. Danışan, hedef anıyı beyninde oluşturmaya çalışır. Danışan, kişiyi korktuğu imgeyi duyarsızlaştırma tekniğine başvurarak sorunları giderebilir. Kişi travma anına gönderilerek en olumlu anda 'güvendeyim', en olumsuz anda 'tehlikedeyim' diyerek olumlu hedef oluşturulur. Önce kişinin aklında olumsuz düşünceler düşünmesi istenir. Daha sonra beyin serbest bırakılarak bu sırada terapist, parmaklarını sağa sola götürür. Hasta, hem parmakları takip ederek hem zihnindeki düşüncelere odaklanarak beynin sol yarım küresi ile sağ yarım küresi ilişkilendirilir. Danışan, her işlem sonrası hastanın düşüncelerini öğrenir ve bu düşünceler olumlu hale gelene kadar travma terapisi devam eder. Ayrıca kişinin bedeni ile bir problemi varsa bedenini taraması ve yerleştirme amacıyla pozitif inanç setleri uygulanır.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Travma Terapisi

Travma Terapisi

Haber Bülteni